Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Vecih | Ar. | Erkek | l. Bir kavmin büyüğü, başkanı, şefi. 2. Güzel, hoş. |
Vecihi | Ar. | Erkek | Güzellik, hoşlukla ilgili. |
Vecit | Ar. | Erkek | 1. Bir şeyin güzelliği karşısında kendini kaybedecek dereceye gelmek, coşkulanmak. 2. Tanrı sevgisinden dolayı duyulan coşkunluk, sevinç. |
Vedat | Ar. | Erkek | Sevgi, dostluk. |
Vedi | Ar. | Erkek | Başkasının malını saklamakla görevli kimse. |
Vedit | Ar. | Erkek | Dost, arkadaş. |
Vefa | Ar. | Kız/Erkek | 1. Sözünde durma, dostluğu sürdürme. 2. Sevgi bağlılığı. |
Vefai | Ar. | Erkek | Vefalı, sözünde duran. |
Vefi | Ar. | Erkek | 1. Vefalı, bağlı. 2. Tam, mükemmel, eksiksiz. |
Vefik | Ar. | Erkek | Arkadaş, yoldaş, aynı fikirde olan. |
Vefki | Ar. | Erkek | Uygun. |
Vehbi | Ar. | Erkek | Tanrı bağışı olan. |
Vehip | Ar. | Erkek | Bağışlama, bağış, vergi. |
Vekil | Ar. | Erkek | Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse. |
Velet | Ar. | Erkek | Oğul, çocuk. |
Veli | Ar. | Erkek | 1. Sahip. 2. Ermiş, eren. 3. Bir çocuğun her türlü durumundan sorumlu olan kimse. |