Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Şaziment | Far. | Kız | Kimseye benzemeyen, farklı, tek, eşsiz. |
Şaziye | Far. | Kız | bk. Şadiye |
Şebnem | Far. | Kız | Havada buğu durumundayken akşamın ve gecenin serinliğiyle yerde veya bitkilerde toplanan küçük su damlaları, çiy. |
Şebnur | Ar.+Far. | Kız | Gecenin nuru, gecenin ışığı, aydınlığı. |
Şefaat | Ar. | Kız/Erkek | Birinin suçunun bağışlanması veya dileğinin yerine getirilmesi için o kimseyle Tanrı arasında peygamberin yaptığı aracılık. |
Şefika | Ar. | Kız | Şefkatli, acıması olan, esirgeyici. |
Şefkat | Ar. | Kız/Erkek | Sevecenlik, acıma ve sevgi duygusu. |
Şehbal | Far. | Kız | Kuş kanadının en uzun tüyü. |
Şehime | Ar. | Kız | Akıllı ve kurnaz. |
Şehnaz | Far. | Kız | 1. Çok nazlı. 2. Türk müziğinin eski mürekkep makamlarından biri. |
Şehper | Far. | Kız | Kuş kanadının en uzun tüyü. |
Şehrazat | Far. | Kız | Kendi kendine yaşayan, özgür. |
Şehriban | Far. | Kız | Şehrin büyüğü, ileri geleni. |
Şehrinaz | Far. | Kız | Türk müziğinin en eski makamlarından biri. |
Şehriyâr | Far. | Kız | Padişah, hükümdar. |
Şehriye | Far. | Kız | 1. Şehirli, kentli. 2. Kibar, ince, nazik. |