| Sehavet |
Ar. |
Kız |
bk. Sahavet
|
| Seher |
Ar. |
Kız |
Sabahın gün doğmadan önceki zamanı, tan ağartısı.
|
| Sehhare |
Ar. |
Kız |
Çok güzel, büyüleyici kadın.
|
| Sekine |
Ar. |
Kız |
1. Sakin olma, dinlenme. 2. Gönül rahatlığı, huzur, erinç. 3. Din görevlerini yerine getirmekten doğan sevinç ve huzur.
|
| Sel |
Ar. |
Kız |
1. Sürekli yağmurlardan ve eriyen karlardan oluşan taşkın su. 2. Etki ve iz bırakan güçlü durum, davranış.
|
| Selâmet |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Esenlik. 2. Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvenlik içinde olma. 3. Kurtulma, kurtuluş.
|
| Selime |
Ar. |
Kız |
Sağlam, kusursuz, doğru.
|
| Selma |
Ar. |
Kız |
1. Barış içinde bulunma, huzur, erinç. 2. Güzel, hoş kadın.
|
| Selmin |
Ar. |
Kız |
Barış yanlısı, barış ve sevgi duygusuyla dolu.
|
| Selnur |
Ar. |
Kız |
Işık seli.
|
| Selva |
Ar. |
Kız |
1. Bıldırcın eti. 2. Tih Çölünde bulundukları sürece İsrailoğullarına Allah tarafından kudret helvasıyla birlikte, karınlarını duyurmaları için gönderildiğine inanılan kuş.
|
| Selvet |
Ar. |
Kız |
Gönül rahatlığı.
|
| Sema |
Ar. |
Kız |
Gökyüzü.
|
| Semahat |
Ar. |
Kız/Erkek |
Cömertlik, el açıklığı, iyilikseverlik.
|
| Semanur |
Ar. |
Kız |
Gökyüzünün aydınlığı, ışığı.
|
| Semiha |
Ar. |
Kız |
Cömert, eli açık.
|