Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Aişe | Ar. | Kız | Rahat yaşam süren, bolluk içinde yaşayan. |
Fecir | Ar. | Kız | Sabaha karşı ortalığın aydınlanmaya başladığı zaman, tan vakti. |
Hacer | Ar. | Kız | 1. Taş, kaya. 2. İsmail Peygamberin annesinin adı. |
Mehtiye | Ar. | Kız | bk. Mehdiye |
Saniha | Ar. | Kız | Çok düşünmeden doğan iyi ve güzel düşünce veya bu düşünceleri doğuran zekâ. |
Übeyde | Ar. | Kız | 1. Küçük köle, kölecik.2. Kul. |
Saniye | Ar. | Kız | 1. İkinci. 2. Dakikanın altmışta biri. |
Fecriye | Ar. | Kız | Tan vaktiyle, tan kızıllığıyla ilgili. |
Rekine | Ar. | Kız | 1. Gururlu, ağırbaşlı. 2. Saygın yüce, yüksek. |
Hüsnühâl | Ar. | Kız | Davranış güzelliği. |
Mübahat | Ar. | Kız | Övünme, kendini övme. |
Celile | Ar. | Kız | Ulu, büyük, yüce. |
Hüsnüye | Ar. | Kız | bk. Hüsniye |
Melâhat | Ar. | Kız | Güzellik, yüz güzelliği. |
Hadiye | Ar. | Kız | 1. Doğru yolu gösteren, kılavuz, rehber. 2. Önde giden. |
Melda | Ar. | Kız | Çok genç, körpe. |