Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Bakinaz | Ar.+Far. | Kız | Sürekli nazlanan, çok nazlı. |
Dilfigâr | Far. | Kız | Gönlü yaralı olan, âşık. |
Fazilet | Ar. | Kız | İnsan yaradılışındaki bütün iyi huylar, erdem. |
Gülhayat | Ar.+Far. | Kız | Hayat veren güzel. |
Güzin | Far. | Kız | Seçilmiş, seçkin, beğenilmiş. |
Hüsna | Ar. | Kız | Çok, en çok, pek çok güzel. |
İsabet | Ar. | Kız | 1. Rast gelme, yerini bulma. 2. Doğru bir fikir söyleme. |
Mehru | Far. | Kız | Ay yüzlü güzel. |
Sergün | T.+Far. | Kız | Güzellerin önde geleni. |
Şendil | T. | Kız | Güzel konuşan, tatlı dilli. |
Ayça | T. | Kız | 1. Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, hilal. 2. Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem. |
Bakiye | Ar. | Kız | 1. Artık, artan, kalan, geri kalan. 2. Kalıntı. |
Dilfiruz | Far. | Kız | Gönle ferahlık veren, sevindiren. |
Gülhiz | Far. | Kız | Gül yetiştiren. |
Güzinay | T.+Far. | Kız | Seçilmiş, seçkin, beğenilmiş güzel. |
Hüsne | Ar. | Kız | bk. Hüsna |