Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Aytül | T. | Kız | Mehtap. |
Duysal | T. | Kız | Duymakla, hissetmekle ilgili olan. |
Gülçe | Far. | Kız | Küçük gül, gülcük. |
Makbule | Ar. | Kız | 1. Kabul olunmuş, alınmış. 2. Beğenilen, hoş karşılanan. |
Nursev | T.+Ar. | Kız | "Işığı, aydınlığı, parlaklığı sev" anlamında kullanılan bir ad. |
Özenay | T. | Kız | Özen gösteren kimse. |
Tuğba | Ar. | Kız | bk. Tuba |
Billûr | Ar. | Kız | 1. Duru, temiz, saydam, tanınmış ve değerli kesme cam, kristal. 2. Parlak, ışıklı.3. Duru. |
Gülçehre | Far. | Kız | Yüzü gül gibi güzel olan. |
Maklûbe | Ar. | Kız | Ters çevrilmiş, devrilmiş. |
Muallâ | Ar. | Kız | 1. Yüksek, yüce. 2. Onuru yüksek olan kimse. |
Nurseven | T.+Ar. | Kız | Aydınlığı, ışığı seven. |
Saire | Ar. | Kız | Seyreden, hareket eden, yürüyen. |
Sitare | Far. | Kız | 1. Yıldız. 2. Talih, baht, kader. |
Yeterkız | T. | Kız | Arka arkaya doğan kız çocuklarından sonra erkek çocuk olması dileğiyle verilen bir ad. |
Atıfa | Ar. | Kız | bk. Atıfe |