| Mağfiret |
Ar. |
Kız |
Allahın, kullarının günahlarını bağışlaması.
|
| Mihman |
Far. |
Kız |
Konuk, misafir.
|
| Nakiye |
Ar. |
Kız |
1. Temiz, pak. 2. Çok ince, çok güzel, zarif.
|
| Nurgök |
Ar.+Far. |
Kız |
Göğün aydınlığı, parlaklığı.
|
| Perver |
Far. |
Kız |
Büyüten, yetiştiren, besleyen, koruyan, eğiten.
|
| Safinur |
Ar. |
Kız |
Çok nurlu, çok aydınlık, temiz kimse.
|
| Sedef |
Ar. |
Kız |
Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, gök kuşağı renkli değerli madde.
|
| Sırma |
T. |
Kız |
1. Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel. 2. Sarı ve güzel saç.
|
| Taliye |
Ar. |
Kız |
1. Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden. 2. Kuran okuyan.
|
| Vahibe |
Ar. |
Kız |
Bağışlayan, bağışlayıcı.
|
| Acunbüke |
T. |
Kız |
Dünya güzeli.
|
| Ayşe |
Ar. |
Kız |
Rahat ve huzur içinde yaşayan.
|
| Gamze |
Ar. |
Kız |
1. Süzgün ve yan bakış. 2. Çenedeki veya yanaktaki çukurluk.
|
| Gülaslı |
T.+Ar.+Far. |
Kız |
Soyu sopu gül gibi güzel olan.
|
| Nakşıdil |
Ar.+Far. |
Kız |
Gönül resmi, gönül süsü.
|
| Nurgül |
Ar.+Far. |
Kız |
Aydınlı, ışık saçan güzel.
|