| Fatoş |
Ar. |
Kız |
bk. Fatma
|
| Hüsam |
Ar. |
Erkek |
1. İyi bilenmiş, keskin kılıç. 2. Hüsamettin adının kısa söylenişi.
|
| Nesil |
Ar. |
Erkek |
Aynı çağda yaşayan ve hemen hemen aynı yaşta bulunan kimselerin tümü, kuşak.
|
| Refika |
Ar. |
Kız |
1. Kadın, eş. 2. Kadın arkadaş.
|
| Sanem |
Ar. |
Kız |
1. Put 2. Güzel kadın.
|
| Türabi |
Ar. |
Erkek |
Topraktan yaratılmış.
|
| Cedide |
Ar. |
Kız |
1. Yeni, kullanılmamış. 2. Pek az zamandan beri bilenen veya mevcut olan.
|
| Faysal |
Ar. |
Erkek |
1. Keskin kılıç. 2. Hâkim. 3. Kesin hüküm, karar.
|
| Hüsamettin |
Ar. |
Erkek |
Dinin keskin kılıcı.
|
| İrşat |
Ar. |
Erkek |
Doğru yolu gösterme, uyarma.
|
| Nesim |
Ar. |
Erkek |
1. Yumuşak esinti, yel. 2. Yumuşak huylu.
|
| Refiye |
Ar. |
Kız |
bk. Refia
|
| Sanemnur |
Ar. |
Kız |
Put gibi güzel ve parlak kadın.
|
| Ahi |
Ar. |
Erkek |
1. Arkadaş, dost. 2. Erkek kardeş. 3. Ahilik ocağından olan kimse. 4. Cömert, eliaçık.
|
| Cefa |
Ar. |
Erkek |
Eziyet, sıkıntı, çile.
|
| Fazıl |
Ar. |
Erkek |
Erdemli.
|