| Sonat |
Fr. |
Kız/Erkek |
Bir veya iki çalgı için yazılmış, üç veya dört bölümden oluşan müzik yapıtı.
|
| Ceyhan |
İbr. |
Kız/Erkek |
Türkiye'nin Akdeniz bölgesinde, uzunluğu 576 km. olan bir nehir.
|
| Ceyhun |
İbr. |
Kız/Erkek |
Tevrat'a göre cennetin dört nehrinden biri.
|
| Meral |
Moğ. |
Kız/Erkek |
Geyik, ceylan.
|
| Olca |
Moğ. |
Kız/Erkek |
1. Ganimet. 2. Kadın esir. 3. Bolluk, bereket.
|
| Şölen |
Moğ. |
Kız/Erkek |
Bir olayı kutlamak veya eğlenmek amacıyla yapılan yemekli toplantı.
|
| Olcay |
Moğ. |
Kız/Erkek |
1. Baht, talih, şans. 2. Bahtlı, talihli.
|
| Ulcay |
Moğ. |
Kız/Erkek |
bk. Olcay
|
| Tendü |
Moğ. |
Kız/Erkek |
Yiğit, cesur.
|
| Maral |
Moğ. |
Kız/Erkek |
bk. Meral
|
| Akay |
T. |
Kız/Erkek |
Parıltılı ay, ışıklı ay.
|
| Işık |
T. |
Kız/Erkek |
1. Aydınlık, ziya. 2. Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, yüzde ve gözlerde beliren parıltı. 3. Yol gösteren, aydınlatan, önderlik eden kimse.
|
| Sevan |
T. |
Kız/Erkek |
"Severek hatırla" anlamında kullanılan bir ad.
|
| Sunar |
T. |
Kız/Erkek |
"Saygılı bir biçimde verir, takdim eder" anlamında kullanılan bir ad.
|
| Yalınay |
T. |
Kız/Erkek |
Gösterişsiz, sade kimse.
|
| Yücelen |
T. |
Kız/Erkek |
Yükselen, yüce bir duruma gelen.
|