Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Mesadet | Ar. | Kız | Mutluluk, kutluluk. |
Meserret | Ar. | Kız | Sevinç, şenlik. |
Mesrure | Ar. | Kız | Sevinmiş, memnun. |
Mesture | Ar. | Kız | 1. Örtülü, kapalı, gizli. 2. Açık saçık gezmeyen nazlı kadın. |
Mesude | Ar. | Kız | Mutlu, sevinçli, bahtiyar. |
Mesure | Ar. | Kız | Rivayet yoluyla öğrenilmiş olan ünlü, önemli haber. |
Mesut | Ar. | Kız/Erkek | Mutlu, sevinçli, bahtiyar. |
Meşale | Ar. | Kız | 1. Ucunda alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan aydınlatmaya yarayan değnek. 2. Herhangi bir konuda ışık tutan kimse, önder. |
Meşkûre | Ar. | Kız | 1. Beğenilmiş, övülmüş. 2. Teşekkür edilmeye değer olan. |
Methiye | Ar. | Kız | 1. Övgü. 2. Birini veya bir şeyi övmek için yazılmış şiir. |
Metine | Ar. | Kız | Sağlam, dayanıklı, güçlü. |
Meva | Ar. | Kız | Sığınacak yer, yurt, mesken. |
Mevcude | Ar. | Kız | 1. Var olan, bulunan. 2. Hazır olan, hazır bulunan. |
Mevhibe | Ar. | Kız | Allah vergisi, ihsan, bağış. |
Mevlide | Ar. | Kız | 1. Doğma, dünyaya gelme. 2. Doğulan zaman. |
Mevlûde | Ar. | Kız | 1. Yeni doğmuş bebek. 2. Doğulan zaman veya yer. |