| Şehrinaz |
Far. |
Kız |
Türk müziğinin en eski makamlarından biri.
|
| Şehriban |
Far. |
Kız |
Şehrin büyüğü, ileri geleni.
|
| Şehrazat |
Far. |
Kız |
Kendi kendine yaşayan, özgür.
|
| Şehper |
Far. |
Kız |
Kuş kanadının en uzun tüyü.
|
| Şehnaz |
Far. |
Kız |
1. Çok nazlı. 2. Türk müziğinin eski mürekkep makamlarından biri.
|
| Şehmuz |
Far. |
Erkek |
Hükümdar soyundan gelen.
|
| Şehlevent |
Far. |
Erkek |
Leventlerin şahı, boylu boslu, canlı, yakışıklı erkek.
|
| Şehinşah |
Far. |
Erkek |
Şahların şahı, en büyük hükümdar.
|
| Şehime |
Ar. |
Kız |
Akıllı ve kurnaz.
|
| Şehim |
Ar. |
Erkek |
Akıllı ve kurnaz yiğit.
|
| Şehbal |
Far. |
Kız |
Kuş kanadının en uzun tüyü.
|
| Şehamet |
Ar. |
Erkek |
1. Mutluluk.2. Basiret, geleceği görme.
|
| Şehâlem |
Ar.+Far. |
Erkek |
Evrenin hükümdarı.
|
| Şehadettin |
Ar. |
Erkek |
1. Dinin tanıklığı. 2. Dinin belirtisi, işareti.
|
| Şehadet |
Ar. |
Erkek |
1. Tanıklık, şahitlik. 2. Bir şeyin doğruluğuna inanma. 3. Yüce bir ülkü uğrunda ölme, şehitlik. 4. İşaret, iz.
|
| Şeh |
Far. |
Erkek |
bk. Şah
|