| Zahire |
Ar. |
Kız |
1. Parlak, açık, belli. 2. Dış görünüş, dış yüz. 3. Coşmuş, taşkın.
|
| Zaide |
Ar. |
Kız |
Artan, artıran.
|
| Zaika |
Ar. |
Kız |
Tat alan, tadıcı, tat alan.
|
| Zakire |
Ar. |
Kız |
Zikreden, anan.
|
| Zambak |
Ar. |
Kız |
Güzel ve iri çiçekli bir süs bitkisi.
|
| Zamire |
Ar. |
Kız |
1. İç, iç yüz. 2. Yürek, vicdan. 3. Gönülde gizli olan sır.
|
| Zarif |
Ar. |
Kız/Erkek |
1. Güzel, şık, ince,kibar tavırlı. 2. İnce esprili, esprilerle konuşan.
|
| Zarife |
Ar. |
Kız |
Güzel, şık, ince.
|
| Zatinur |
Ar. |
Kız |
Aydınlık, nurlu kişi.
|
| Zatiye |
Ar. |
Kız |
Kendiyle ilgili, kendine ait, özel.
|
| Zebercet |
Ar. |
Kız |
Zümrütten daha açık yeşil olan, zümrüt kadar değerli olmayan bir süs taşı.
|
| Zehra |
Ar. |
Kız |
Yüzü pek beyaz ve parlak olan kimse.
|
| Zekâvet |
Ar. |
Kız |
Zekâ, zekilik.
|
| Zekire |
Ar. |
Kız |
Belleği güçlü olan, unutmayan.
|
| Zekiye |
Ar. |
Kız |
Anlayışlı, kavrayışlı, zekâ sahibi.
|
| Zeliha |
Ar. |
Kız |
bk. Züleyha
|