| Nabiye |
Ar. |
Kız |
Haberci, haber veren.
|
| Naciye |
Ar. |
Kız |
1. Kurtulan, selamete kavuşan. 2. Cehennemden kurtulmuş, cennetlik.
|
| Nadime |
Ar. |
Kız |
Pişmanlık duyan, pişman olan.
|
| Nadire |
Ar. |
Kız |
Seyrek, az bulunur.
|
| Nadiye |
Ar. |
Kız |
1. Bağıran, bağırıp çağıran, seslenen. 2. Toplantı, meclis.
|
| Nafia |
Ar. |
Kız |
Bayındırlık, bir yeri güzelleştirmek için yapılan çalışmaların tümü.
|
| Nafile |
Ar. |
Kız |
1. İşe yaramayan, boş. 2. Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç.
|
| Nafiye |
Ar. |
Kız |
Yok eden, ortadan kaldıran, süren.
|
| Nafize |
Ar. |
Kız |
1. Delip geçen. 2. İçe işleyen, giren. 3. Etkili, sözü geçen.
|
| Nağme |
Ar. |
Kız |
Güzel ve uyumlu ses, ezgi.
|
| Nahide |
Ar. |
Kız |
Körpe, genç kız.
|
| Nahire |
Ar. |
Kız |
Ayın ilk günü veya son gecesi.
|
| Naibe |
Ar. |
Kız |
Vekil, birinin yerine geçen.
|
| Naile |
Ar. |
Kız |
Muradına eren, kazanmış, ele geçirmiş.
|
| Naime |
Ar. |
Kız |
Nazlı büyütülmüş, güzel ve zarif.
|
| Naire |
Ar. |
Kız |
Ateş, alev, sıcaklık.
|