| Damla |
T. |
Kız |
Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda su vb. sıvı.
|
| Danış |
T. |
Kız/Erkek |
Önemli bir konuda birkaç kişinin konuşması.
|
| Değer |
T. |
Kız/Erkek |
1. Yüksek nitelik. 2. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. 3. Bir şeyin önemini belirten ölçü, karşılık.
|
| Deniz |
T. |
Kız/Erkek |
1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok bol.
|
| Denizhan |
T. |
Kız/Erkek |
Eski Türklerde deniz Tanrısı.
|
| Deren |
T. |
Kız/Erkek |
Derleyen, toplayan.
|
| Derin |
T. |
Kız/Erkek |
1. Çok gelişmiş, çok ilerlemiş. 2. Yoğun. 3. İçten gelen.
|
| Devin |
T. |
Kız/Erkek |
1. Hareket, kımıldanış. 2. Çaba, gayret.
|
| Devrim |
T. |
Kız/Erkek |
Dünya görüşünde, felsefede, bilimde, sanatta veya toplumsal düzende birdenbire olan niteliksel değişme.
|
| Dikmen |
T. |
Kız/Erkek |
1. Koni biçiminde sivri tepe. 2. Dağların en yüksek yeri. 3. Yayla.
|
| Dil |
T. |
Kız/Erkek |
1. Tat alma organı. 2. İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için sözcüklerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma. 3. Tutsak, esir. 4. Körfez, koy.
|
| Dilege |
T. |
Kız |
Güzel ve düzgün konuşan.
|
| Dilek |
T. |
Kız |
Dilenen, istenen şey.
|
| Diler |
T. |
Kız/Erkek |
İsteyen, dilekte bulunan, dileyen.
|
| Dilge |
T. |
Kız/Erkek |
Güzel konuşan, hoşsohbet kimse.
|
| Dilman |
T. |
Kız |
bk. Dilmen.
|