| Hüceste |
Far. |
Kız |
bk. Huceste
|
| Şehriban |
Far. |
Kız |
Şehrin büyüğü, ileri geleni.
|
| Goncagül |
Far. |
Kız |
Gonca ve gül.
|
| Senar |
Far. |
Kız |
Âşık, seven kimse, yâr.
|
| Şehrinaz |
Far. |
Kız |
Türk müziğinin en eski makamlarından biri.
|
| Goncater |
Far. |
Kız |
Taze, açılamamış gonca.
|
| Şehriyâr |
Far. |
Kız |
Padişah, hükümdar.
|
| Erguvan |
Far. |
Kız |
Eflatunla kırmızı arası renkte çiçek açan, güze1 bir süs ağacı.
|
| Gonce |
Far. |
Kız |
bk. Gonca
|
| Şehriye |
Far. |
Kız |
1. Şehirli, kentli. 2. Kibar, ince, nazik.
|
| Bade |
Far. |
Kız |
Şarap, içki.
|
| Şehvar |
Far. |
Kız |
bk. Şahvar
|
| Badegül |
Far. |
Kız |
Gül renkli şarap.
|
| Tezgül |
Far. |
Kız |
Aceleci güzel.
|
| Şeker |
Far. |
Kız |
Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı.
|
| Çeşminaz |
Far. |
Kız |
Nazlı, baygın bakışlı göz.
|