Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Şaire | Ar. | Kız | Kadın şair. |
Hicran | Ar. | Kız | 1. Bir yerden veya bir kimseden ayrılma. 2. Ayrılığın verdiği büyük üzüntü, keder. |
Misal | Ar. | Kız | 1. Örnek. 2. Benzer, eş. 3. Rüya, düş. 4. Masal. |
Şakayık | Ar. | Kız | Bahçelerde yetiştirilen, pembe, kırmızı, alaca çiçekler açan, çok yıllık süs bitkisi. |
Umnise | Ar. | Kız | Ana kadın, kadınana. |
Vecahet | Ar. | Kız | 1. Güzel yüzlülük, gösterişlilik, güzel yüz. 2. Saygınlık. |
Mahsure | Ar. | Kız | Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş. |
Nasiye | Ar. | Kız | Unutan, unutmuş olan. |
Sahire | Ar. | Kız | 1. Geceleri uyumayan, uykusuz. 2. Büyücü, büyüleyici güzel. |
Zümra | Ar. | Kız | 1. Güzel, iyi ahlaklı. 2. Cesur, yürekli. |
Rabia | Ar. | Kız | 1. Dördüncü. 2. Saatteki salisenin altmışta biri. 3. Tanzimattan sonra memurlukta bir rütbe. |
Sahra | Ar. | Kız | Kır, ova, çöl. |
Şakire | Ar. | Kız | Şükreden, durumundan memnun olan kimse. |
Zümrüt | Ar. | Kız | Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam, değerli bir süs taşı. |
Sahure | Ar. | Kız | Sahur vakti doğan kız çocuklarına verilen bir ad. |
Temre | Ar. | Kız | Bir tek hurma. |