| Suheyp |
Ar. |
Erkek |
Arkadaş, dost.
|
| Cenan |
Ar. |
Erkek |
Yürek, gönül.
|
| Müçteba |
Ar. |
Erkek |
Seçilmiş, seçkin.
|
| Reşat |
Ar. |
Erkek |
Doğru yolda yürüme, Hak yolunda ilerleme.
|
| Suka |
Ar. |
Erkek |
Çarşı adamı, esnaf.
|
| Ülfer |
Ar. |
Erkek |
Büyük su, ırmak.
|
| Cenani |
Ar. |
Erkek |
Yürekle, gönülle ilgili.
|
| Feragat |
Ar. |
Erkek |
Hakkından vazgeçme, el çekme.
|
| Haldun |
Ar. |
Erkek |
Sonsuz olan, ebedî olan.
|
| Müderris |
Ar. |
Erkek |
Medresede ders veren.
|
| Cenap |
Ar. |
Erkek |
Şeref, onur ve büyüklük.
|
| Müdrik |
Ar. |
Erkek |
1. İdrak eden, anlayan, aklı eren. 2. Eren, erişen. 3. Yetişmiş, olgun.
|
| Reşididdin |
Ar. |
Erkek |
Dinin olgunu, dürüst olanı, dini bütün.
|
| Elfaz |
Ar. |
Erkek |
Sözcükler, sözler.
|
| Halef |
Ar. |
Erkek |
1. Birinden sonra gelip onun yerine geçen kimse, sonradan gelen. 2. Soy.
|
| Kâzım |
Ar. |
Erkek |
Öfkesini, hırsını yenebilen kimse.
|