| Kebire |
Ar. |
Kız |
1. Büyük, ulu. 2. Çocukluktan çıkmış genç. 3. Yaşça büyük, yaşlı. 4. Büyük günah.
|
| Meltem |
T. |
Kız |
Yazın karadan denize doğru esen mevsim rüzgârı.
|
| Neveser |
Ar.+Far. |
Kız |
Türk müziğinde eski bileşik bir makam.
|
| Türkü |
T. |
Kız |
Hece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş koşuk.
|
| Yaldız |
T. |
Kız |
Bir şeye altın veya gümüş görünümü vermek için kullanılan sıvı veya yaprak durumundaki altın, gümüş veya bunların benzeri madde.
|
| Aldeniz |
T. |
Kız |
Kızıl renkli deniz.
|
| Aydil |
T.+Far. |
Kız |
Gönlü ay gibi temiz olan kimse.
|
| Ferahnur |
Ar. |
Kız |
Aydınlık veren, nur veren.
|
| Gülözer |
T.+Far. |
Kız |
Gül gibi özü doğru ve dürüst olan.
|
| Irıs |
T. |
Kız |
Mutluluk, saadet.
|
| Kebuter |
Far. |
Kız |
Güvercin.
|
| Revza |
Ar. |
Kız |
bk. Ravza
|
| Ülgür |
T. |
Kız |
bk. Ülker
|
| Aydilek |
T. |
Kız |
Dileği, isteği dürüstlük olan.
|
| Ferahnüma |
Ar.+Far. |
Kız |
Sevinç gösteren, sevinçli.
|
| Gülpembe |
Far. |
Kız |
Pembe renkli gül gibi güzel olan.
|