Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Mükevven | Ar. | Kız | Meydana getirilmiş, yaratılmış. |
Nevriye | Ar. | Kız | Işıklı, parlak. |
Ferdiye | Ar. | Kız | 1. Tek olan, tek şey. 2. Fertle ilgili, bireysel. |
Beriye | Ar. | Kız | Salim, kurtulmuş, aklanmış, arı, temiz. |
Cevza | Ar. | Kız | İkizler burcu, gökyüzünün kuzey yarım küresinde görünen iki parlak yıldızlı burç. |
Tavus | Ar. | Kız | Sülüngillerden, erkeğinin tüyleri uzun, kuyruğu parlak, güzel renkli, acı ve tiz sesli, süs hayvanı olarak beslenen bir kuş |
Ceyda | Ar. | Kız | Uzun boyunlu ve güzel kadın. |
Hamide | Ar. | Kız | 1. Övülmeye değer. 2. Hamdeden, şükreden |
Mükrime | Ar. | Kız | Konuksever, ikram eden, ağırlayan. |
Nevvare | Ar. | Kız | Ağaç çiçeği. |
Rikkat | Ar. | Kız | 1. İncelik, naziklik. 2. Sevecenlik, acıma duygusu. |
Dirayet | Ar. | Kız | Zekâ, bilgi; kavrayış. |
Suphiye | Ar. | Kız | Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili. |
Şevkinur | Ar. | Kız | Son derece aydın ve parlak. |
Ümmiye | Ar. | Kız | Anneye ait, anneyle ilgili olan. |
Yümniye | Ar. | Kız | Uğurlu, kutlu. |