| Damla |
T. |
Kız |
Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda su vb. sıvı.
|
| Gözde |
T. |
Kız |
Çok sevilen, beğenilen, nitelikli, üstün tutulan.
|
| Gülüş |
T. |
Kız |
Gülme işi veya biçimi.
|
| Yaşıl |
T. |
Kız |
Yeşil.
|
| Göze |
T. |
Kız |
1. Kaynak. 2. Suların kıyılarında olan küçük çayır. 3. Hücre. 4. Örme, örgü. 5. Sonbaharda çıkıp yazın kaybolan su.
|
| Yaşıyan |
T. |
Kız |
Işıldayan, parlayan.
|
| Domurcuk |
T. |
Kız |
Tomurcuk.
|
| Gözenç |
T. |
Kız |
bk. Gözen
|
| Pamuk |
T. |
Kız |
1. Koza biçimindeki meyvesi, üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi. 2. Bu bitkinin tohumlarının çevresinde oluşmuş, ince, yumuşak tellerin adı. 3. Yumuşak huylu, ince kişi.
|
| Sürmeli |
T. |
Kız |
1. Gözleri sürme çekilmiş gibi güzel olan kimse. 2. Bir tür buğday.
|
| Taçlı |
T. |
Kız |
Tacı olan.
|
| Akdolun |
T. |
Kız |
Ak ve kaybol" anlamlarında iki fiilin emir biçiminden oluşan bir ad.
|
| Gözlem |
T. |
Kız |
1. Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve plânlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede. 2. İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede. 3. Çeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek için uygulanan bilimsel yöntem. 4. Bir yazı veya eseri yazmaya başlamadan önce konusuyla ilgili gerekli bilgi, deney, inceleme ve araştırma yapma işi. 5. Bir gök cismini veya olayını çıplak gözle veya bir araç yardımıyla izleyerek görülen değerleri tespit etme işlemi, rasat.
|
| Taçlıyıldız |
T. |
Kız |
Taç takınmış olan, saygı duyulan ünlü, tanınmış kimse.
|
| Parla |
T. |
Kız |
"Işık saç, ışılda, ün kazan, tanın" anlamlarında kullanılan bir ad.
|
| Parlak |
T. |
Kız |
1. Parlayan, ışıldayan. 2. Temiz. 3. Çok başarılı.
|