Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Kısmet | Ar. | Kız/Erkek | Allahın herkese uygun gördüğü yaşama durumu, nasip, kader. |
Özbal | T. | Kız/Erkek | Balın özü gibi tatlı olan kimse. |
Sebil | Ar. | Kız/Erkek | 1. Yol, büyük cadde. 2. Su dağıtılan yer. 3. Hayır için parasız dağıtılan su. |
Şafak | Ar. | Kız/Erkek | Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık. |
Batı | T. | Kız/Erkek | Güneşin battığı yön. |
Değer | T. | Kız/Erkek | 1. Yüksek nitelik. 2. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. 3. Bir şeyin önemini belirten ölçü, karşılık. |
Kıvanç | T. | Kız/Erkek | Övünç, iftihar. |
Yayla | T. | Kız/Erkek | Deniz yüzeyinden yüksek, yaz mevsiminde oturulan serin ve yüksek yerler. |
Aysev | T. | Kız/Erkek | "Ay gibi güzel ve parlak olanları sev" anlamında kullanılan bir ad. |
Erbil | T. | Kız/Erkek | "Yürekli, cesur olarak kabullen" anlamında kullanılan bir ad. |
Nurcan | Ar.+Far. | Kız/Erkek | Nurlu, ışıklı, aydın kimse. |
Çağlar | T. | Kız/Erkek | 1. Çağlayan. 2. Coşkulu, canlı kimse. |
Deha | Ar. | Kız/Erkek | 1. İnsan zekâsının ulaşabileceği en yüksek aşama. 2. Dâhi. |
Günan | T. | Kız/Erkek | "Işığı ve aydınlığı her zaman hatırla" anlamında kullanılan bir ad. |
Nurcihan | Ar.+Far. | Kız/Erkek | Dünyayı aydınlatan nur, âlemin, dünyanın ışığı. |
Sezin | T. | Kız/Erkek | Sezme, duyma, anlama. |