Köken | Cinsiyet | Anlam | |
---|---|---|---|
Balkın | T. | Kız | Parıldayan, parlak. |
Cennet | Ar. | Kız | 1. Dinî inanışına göre, iyilik yapanların, günahsızların, öldükten sonra sonsuz mutluluğa kavuşacakları yer, uçmak. 2. Çok güzel, ferah yer, bahçe. |
Elif | Ar. | Kız | 1. Arap alfabesinin ilk harfi. 2. İnce uzun boylu kız. 3. Alışmış, alışkın. |
Ferahru | Ar.+Far. | Kız | Güler yüzlü, güleç. |
Gülperi | Far. | Kız | Gül ve peri gibi güzel olan. |
Halile | Ar. | Kız | Nikâhlı kadın, karı, eş. |
Keklik | T. | Kız | 1. Güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte, beğenilen bir kuş 2. Alımlı, güzel kadın. |
Memduha | Ar. | Kız | Övülmüş, övülecek. |
Nevhiz | Far. | Kız | Yeni yetişmiş, taze, körpe. |
Reyya | Ar. | Kız | Güzel koku. |
Ceren | Moğ. | Kız | Ceylan. |
Elife | Ar. | Kız | 1. İstenilen, alışılan şey. 2. Alışılmış, alışkın. |
Gülrenk | Far. | Kız | Gül renkli, pembe. |
İşvekâr | Ar.+Far. | Kız | İşveli, nazlı, edalı. |
Nevide | Far. | Kız | İyi, sevinçli haber, müjde. |
Servinaz | Far. | Kız | 1. Dalları yana sarkan servi. 2. Uzun boylu sevgili. |