| Düriye |
Ar. |
Kız |
İnci gibi parlayan, parlak.
|
| Mucide |
Ar. |
Kız |
Yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden.
|
| Rahile |
Ar. |
Kız |
Yolcu, sefere çıkan.
|
| Amile |
Ar. |
Kız |
Bir işi yapmakla yükümlü olan.
|
| Âtike |
Ar. |
Kız |
1. Eski. 2. Özgür. 3. Soylu. 4. Güzel, genç kız.
|
| Malike |
Ar. |
Kız |
Bir şeye sahip, bir şeyi olan.
|
| Sakine |
Ar. |
Kız |
1. Durgun, dingin. 2. Sessiz, kendi hâlinde.
|
| Şarika |
Ar. |
Kız |
Parlayan, parlak.
|
| Amine |
Ar. |
Kız |
bk. Emine
|
| Rahime |
Ar. |
Kız |
1. Acıyan, acıyıp esirgeyen, merhametli. 2. Hafif sesli, latif sözlü kız.
|
| Selma |
Ar. |
Kız |
1. Barış içinde bulunma, huzur, erinç. 2. Güzel, hoş kadın.
|
| Mucize |
Ar. |
Kız |
1. Hayran bırakan, doğaüstü sayılan olay. 2. İnsan aklının alamayacağı olay.
|
| Rahiye |
Ar. |
Kız |
Bal arısı.
|
| Vefia |
Ar. |
Kız |
1. Vefalı, bağlı. 2. Tam, mükemmel, eksiksiz.
|
| Atime |
Ar. |
Kız |
Akşamın ilk karanlığı, karanlığın başlangıcı.
|
| Amire |
Ar. |
Kız |
1. Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse. 2. Şenlendiren, bayındırlaştıran kimse.
|