| Hâlinur |
Ar. |
Kız |
Işıklı, aydınlık.
|
| Memnune |
Ar. |
Kız |
1. Sevinmiş, sevinçli. 2. Razı olan, kabul eden.
|
| Mühibe |
Ar. |
Kız |
Korku ve saygı uyandıran.
|
| Nevir |
Ar. |
Kız |
1. Parlaklık. 2. Ağaç çiçeği.
|
| Rezzan |
Ar. |
Kız |
Ağır, ağırbaşlı, onurlu kimse.
|
| Halise |
Ar. |
Kız |
1. Karışık olmayan, saf, katışıksız. 2. İçten, samimi.
|
| Nevra |
Ar. |
Kız |
1. Işıklı olma, parlaklık. 2. Çiçek, özellikle beyaz çiçek.
|
| Sevda |
Ar. |
Kız |
1. Aşk, sevgi. 2. İstek, heves, arzu. 3. Aşırı sevgiden doğan bir tür hastalık.
|
| Şerife |
Ar. |
Kız |
1. Şerefli, kutsal. 2. Soylu, temiz.
|
| Ferdane |
Ar. |
Kız |
bk. Ferdaniye
|
| Rıfkıye |
Ar. |
Kız |
Yumuşak huylu, yavaş, ağır kimse.
|
| Ermiye |
Ar. |
Kız |
Dolu yağdıran kasırga bulutları.
|
| Ferdaniye |
Ar. |
Kız |
Birlik, teklik, eşsizlik.
|
| Mükâfat |
Ar. |
Kız |
1. Ödül. 2. Sevindirici haber.
|
| Ubeyde |
Ar. |
Kız |
bk. Übeyde
|
| Elveda |
Ar. |
Kız |
Bir daha kavuşulamayacağı düşünülen bir şeyden ayrılırken kullanılan bir söz.
|